Gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Turkuvaz rengi berrak bir deniz, masmavi bir gökyüzü, altın sarısı kumlar. Omuzbaşınızdan, arkanızda uzanan çam ormanlarının kokusu geliyor; yanağınızda ise denizden esen o tatlı meltem… Nerede misiniz? Yok cennette değil; Türkiye’nin cennet provası yapabileceğiniz koylarından birinde. İşte Karadeniz’den Ege’ye ve Akdeniz’e, Türkiye’nin en güzel 8 koyu…
Kabak Koyu, Fethiye
Çam ormanları dedik ya, işte Ölüdeniz’den kalkan teknelerle ulaşabileceğiniz Kabak Koyu tam böyle bir yer; üç tarafı da çam ormanlarıyla kaplı. Karadan, özel arazi araçlarıyla epey engebeli bir yoldan inebileceğiniz bu sessiz sakin koy, kampçıların ve yamaç tırmanışçılarının da uğrak noktalarından. Dünyaca ünlü, tarihi Likya Yolu üzerinde yer alan Kabak’ta çadır kurabilir, bungalov tarzı ağaç evlerden oluşan pansiyonlarda konaklayabilirsiniz. Koya, Fethiye’nin merkezinden kalkan minibüslerle de gitmek mümkün.
Bördübet, Marmaris
Bizi biraz utandıracak bir şey bu ama söylemeden geçmeyeyim. Bu koyu İngiliz turistler keşfetmiş ve “Bird Bads” ismini vermiş. Halk arasında söylene söylene de adı “Bördübet” olmuş. Kuş çeşitliliğiyle dikkat çeken koyda, onların sesinden başka kulağınıza çalınan hiçbir şey yok. Mavi ve yeşilin yarattığı serominiye kendini bırakacağınız bu güzelim koyda yalnızca bir işletme var. Bördübet’in en önemli özelliği, Akdeniz’in mavi sularının; 200 m eninde, 600 m uzunluğunda bir kanal oluşturarak sık çam ormanlarının arasında bir içdeniz gibi uzanması…
Gideros, Cide
Kastamonu’nun Cide ilçesinde yer alan Gideros, ağırladığı her misafiri şaşırtıyor; Karadeniz’in hırçın sularından burada eser yok çünkü. Berraklığıyla akvaryumu andıran koyda, 3500 yıl önce Amazon kadınlarının yaşadığı biliniyor. Neredeyse bir göl kadar dingin olan Gideros’un etrafı karaçam, şimşir, kestane, meşe ve kayın ağaçlarıyla bezeli. Cide’ye 11 kilometre mesafede olan koya tekneyle veya karayoluyla ulaşmak mümkün. Toplu taşıma hizmeti yok. Bu nedenle özel aracınızla gidin derim. Konaklamak içinse Cide en yakın seçenek.
Çatı Koyları, Gökova
Karadan ulaşımı olmayan, yalnızca tekneyle gidebileceğiniz Büyük ve Küçük Çatı koyları, muhteşem bir doğal liman. Etrafı çam ve günlük ağaçlarıyla çevrili olduğu için neredeyse hiç rüzgar almayan koylar, Gökova’nın en güzel ve en saklı noktalarından. Yalnızca 1-2 tekne alabilecek büyüklüğe sahip olan koyların çevresindeki ağaçlık alanda doğal bir yürüyüş parkuru da var. Konaklama imkanı ise çok şükür ki yok (Konaklaması olan yerlerin bir süre sonra nasıl bozulduğuna hepimiz şahit olmuşuzdur.). Çatı Koyları, Datça ve Marmaris arasındaki Amazon mevkiine dört kilometre mesafede.
Yedi Adalar, Gökova
Yine Gökova’da ve karayolu ulaşımı olmayan koylardan birindeyiz. Yoğun bir bitki örtüsü ve mercan kayalıklarıyla çevrili olan Yedi Adalar, tekneyle yapılan mavi yolculukların vazgeçilmez uğrak noktası. Çam ormanlarıyla çevrili koy, dalış ve yelken gibi su sporları da için de oldukça elverişli. Trekking tutkunları için güzel bir parkuru da var. Amazon mevkiine 10 km uzaklıkta olan Yedi Adalar’da konaklama tesisi yok.
Küçük Kargı Koyu, Fethiye
Fethiye’nin günlük ağaçlarıyla çevrili, güzelim koylarından biri Küçük Kargı. Ağaçlar öyle sık ki, ağaçların gölgesinde, yazın o bunaltıcı sıcağını hissetmiyorsunuz. Meltem rüzgarlarıyla iç içe olan, akvaryum berraklığındaki bu koy; dalış tutkunlarının, piknikçilerin ve kampçıların gözdesi. Karayoluyla da ulaşabileceğiniz Kargı, Muğla karayolu üzerinde, Fethiye’ye 3 km uzaklıkta. Tekneyle gidecekler ise plajın önüne yanaşıp 8-12 metre kumluk olan zemine demir atabilir.
Bencik Koyu, Datça
Gördüğünüzde, göl kenarında mı yoksa koyda mı olduğunuza karar veremeyeceğiniz kadar sakin bir yer burası. Datça ve Marmaris’e gelen yatların en çok tercih ettiği koylardan biri olan Bencik’in tam ortasında kayalıklardan oluşan Dişlice Adası bulunuyor. Datça’nın meşhur sert rüzgarlarına kapalı olan koyda yalnızca bir kamu kurumunun tesisi mevcut; ancak konaklama imkanı yok. Datça ile Marmaris’i birbirinden ayıran, Datça Yarımadası’nın en ince noktasında bulunan Bencik Koyu’ndan yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle yarımadanın diğer tarafındaki Bördübet’e geçmeniz mümkün. Bir taşla iki kuş vurabilirsiniz…
Turunçpınarı Koyu, Fethiye
Denize dik inen yüksek tepelerin arasında, büyük bir vadinin denizle buluştuğu yerde olan Turunçpınarı Koyu’nun çevresi; çam, sandal, defne, pıynar ve zeytin ağaçlarıyla örtülü. Tepeleri çam ormanlarıyla kaplı koyda, dağdan çıkan kaynak suyu denizle karışıyor. Köylülerden organik meyve-sebze alabileceğiniz bu cennet beldenin odun ekmeği de epey meşhur. Yalnızca denizden değil karadan da ulaşabileceğiniz Turunçpınarı, Fethiye’de, Kalemya Koyu’nun batısında yer alıyor. Koyda, yaz-kış deniz ürünlerini tadabileceğiniz şirin bir tesis de var.